Kitap Künyesi

Yazar: James L. Adams

Çevirmen: Cem Soydemir

Yayın Evi: TÜBİTAK Yayınları

İSBN: 9789754030198

Sayfa Sayısı: 311

Bir Mühendisin Dünyası Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Yapımı yirmi yıl devam eden Büyük Piramit’in mühendisleri hangi şartlar altında çalışıyorlardı? Rakamlar nerde mühendislerin yardımına koşar? Neden sokaklarda güneş enerjisiyle çalışan otomobillere rastlamıyoruz? Uzay mekiği Challenger’in fırlatıldığı gün öncesinde mühendisler hangi mevzuda şirket yöneticilerini ikna edememişlerdi? Pazar koşulları hızla gelişen teknolojinin yönelimlerini belirler mi? İyi mühendis, iyi yönetici midir? James L. Adams mühendisliğin doğasını çözümlerken, yaşadığımız dönemin temel motifleri hakkında da mühim ipuçları veriyor.

Bir Mühendisin Dünyası Alıntıları – Sözleri

• Biz genç tasarımcıların bir çok, Kaliforniyalıydık, cenup yakasındaki trafik sıkışlığı ve egzoz dumanı benzer biçimde sorunların farkındaydık. Rüya benzer biçimde çalışan, tertemiz, güzel tasarımlı ve mantıklı avantajları olan otomobillere aşıktık. Gelecek nesillerin yaşayacağı bir yüzyılda insanların, lıkır lıkır benzin içen, atmosferi devamlı kirleten, iki ton ağırlığında metal kutuların içinde seyahat etmeyeceklerini düşünüyorduk. Görüşlerimiz sıcak bir ilgiyle karşılandı. Ama sonuçta yapım edilen ürünün bizim düşündüklerimizle uzaktan yakından ilgisi yoktu. Ortaya çıkan prototip, fazlasıyla hantaldı, ürkütücü seviyede karışıktı ve üzerine üstlük doymak bilmez bir iştahla benzin tüketiyordu. Her nede olsa, bir uçakla bir köpekbalığının evliliğinden dünyaya gelen bir evladı çağrıştırıyordu. Ama bu çocuk, ne bir uçağın performansına ne de bir köpekbalığının zarafetine sahipti. Gerçek ulaşımla oldukça azca ilgisi bulunan ve firmanın şov amaçlı ürettiği son moda otomobiller serisinin yeni bir örneğiydi bir tek.
• Mühendislerin yönetici olması, iki taraflı bir nedene dayanır. Her şeyden ilkin, mühendislerin birçok özelliği, yöneticilik açısından değerlidir. Mühendisler analitiktir, sorunlara nicel şekilde yak­laşır, çoğu zaman oldukça çalışır ve nesneleri “onarma” kabiliyetlerine gü­venirler. Bu nedenlerden dolayı de oldukça sayıda mühendis, iş idaresi okullarının master programlarına kabul edilir. İkinci olarak, teknoloji tabanlı şirketlerdeki yöneticiler, proje ve araştırmaların yönelim­leri hakkında ustaca karar vermek istiyorlarsa teknolojiyi anlamala­rı zorunludur. Kendilerine rapor veren mühendislerin saygısını ka­zanabilmeleri için teknik açıdan bilgili olmaları gerekir. Kuruluşlar, bu yüzden, teknik eleman olmayan genel idarecilere mühendisliği
  öğretmektense yöneticileri mühendisler arasından seçmeyi tercih
  ederler.
• Teknoloji büyük seviyede büyük miktarlarda para ve oldukça sayıda insan gerektiriyor. Mühendis bu şekilde bir ortamda çalışıyor ve bu kaynakların elde edilebilirğiyle kısıtlı bulunuyor.
  Bu birazcık ironik ; bundan dolayı halk arasındaki klişileşmiş kanıya nazaran , mühendisler “şeyleri” insanlardan daha oldukça önemserler ve bilhassa para yönelimli değillerdir. Atölyelerinde yada laboratuvarlarında çalışmaktan ve parlak zeka olmaktan hoşnutturlar. Mühendislik öğrencileri çoğu zaman bu klişeye kapılıp mühendisliği seçerler , bundan dolayı mühendisliğin şirket içi politikalar ve “kar- zarar neticeleri” benzer biçimde şeyler hakkında düşünüp sıkılmaktan kaçmanın bir yolu bulunduğunu sanırlar. Bu şekilde öğrencilerle karşılaştığımda bıyık altından gülerim hep bundan dolayı bilirim ki oldukça geçmeden acı gerçeği öğreneceklerdir. Aslında başarı göstermiş mühendisler hem parayı hem de insanları yöneten başarı göstermiş yöneticiler olurlar çoğu zaman.
• Karmaşık teknolojik sistemlerle yaşadığımız sürece, artan bir uzmanlaşma ve karşılanabilir maliyetler talep ettiğimiz sürece, istekler ve çabalar aksi yönde de olsa birşeyler kimi zaman ters gidecektir.
• Bugüne kadar bana verilen birçok görevi reddettim fakat kariyerim hiçbir vakit sarsılmadı. Bununla birlikte, kurum nosyonuna ilişkin bir idealizm ve sadakat duygusunun kaynaşması sonucu, hoşuma gitmeyen birçok görevi de kabul ettim. Mühim etik kaygılar çekmeme yol açan bir projede çalışmadım fakat kim bilir bir tek talihli olduğum için çalışmamışımdır.
• Bu bölüme kısa ve kolay bir mühendislik tanımıyla adım atmak iyi olurdu bir ihtimal. Ama ne yazık ki bu şekilde bir tarif yok elimizde. İki minik imtihan yaparak mühendisliğin karmaşık bir mevzu bulunduğunu söyleyebilirsiniz. İlkin sözlüğe bakacak olursanız, ilk bakışta akla yatkın görülen fakat üstünde birazcık düşününce aslen size hiçbir şey söylemeyen tanımlar bulursunuz.
  “Bir mühendisin görevi ve yapmış olduğu işler, bilhassa: motorların kullanma sanatı. Maddenin özellikleri ve doğadaki enerji kaynaklarının yapılarda, makinelerde ve ürünlerde insana yararlı kılınmasıyla ilgili bilim. “(Webster’s Third New İnternational Dictionary, Springfield: Merriam-Webster İnc., 1981)
  “Bir mühendisin görevi ve yapmış olduğu işler” ifadesi daha en baştan bizi bir kısır döngü içine hapsediyor. “Motorların kullanma sanatı” cümlesinin işe, tanıdığım birçok mühendisin bir sövgü savurmasına yol açacağına inanıyorum. Bir sonraki tarif ise, görkemli, bir nebze heybetli ve bir fazlaca de yanıltıcı. Bir sözlüğün başı sıkıştığında, bilin ki o mevzu karmaşıktır.
  Bir mevzunun karmaşıklığını sınamanın ikinci yolu ise, bu mevzu hakkında söylenmiş basmakalıp sözlerin miktarlarına bakmaktır. Mühendislik bu açıdan bir fazlaca varlıklı: Mühendislik, bilimin ergonomik problemlere uygulanmasıdır; mühendisler beyinsizdir; mühendisler insanlarla değil nesnelerle ilgilenirler; mühendisler büyük odalarda çizim masalarında çalışırlar; mühendislik ahlaka aykırı, iyi, fena, bunaltıcı ve heyecanlandırıcıdır. Basitleştirmek insanların hoşuna gider. Konu karmaşıksa aşırı çalışan zihinlerindeki yükü hafifletmek için mevzuyu bir kalıba sokacaklardır.
• Şu sebeple insanoğlu okyanusu, bedelini kötü halde ödeyecekleri bir hızla geçmek istememişlerdir.
• Sonuçta, teknolojiyi düzenliyoruz bundan dolayı teknolojiden beklentilerimiz giderek artıyor. Ürünlerin hem daha güvenilir olmasını hem de hiçbir vakit olmadığı kadar iyi performans göstermelerini istiyoruz. Hem hava taşımacılığının daha ucuz olmasını hem de tayyare kazalarının azalmasını talep ediyoruz. Hem maliyeti düşük inşaat malzemeleri hem de yapınak işçileri için daha çok can güvenliği sağlanmasını istiyoruz. Hem insanlı uzay uçuşlarının daha karmaşık olmasını istiyoruz hem de daha azca hata yapılmasında ve masrafların azaltılmasında diretiyoruz. Uzmanlaşmış bir teknoloji istiyoruz fakat yanı sıra gelecek bilinmeyenleri istemiyoruz. Üstelik azalan risklerle beraber çoğalan mucizeler talep ediyoruz.
• Gerçekten de, her insanın üst düzey bir bilgisayara haiz ol­ması gerektiği düşünülüyor. Bu kitabın ilk metnini, “TRS-80″de yada daha eski bir makinede yazmaktan çekindim. Şu sebeple dostlarım, eski bir makine kullandığımı öğrenselerdi benimle dalga geçebilirler­di. Bu yüzden, “5 megabyte”lık hafızaya ve “40 megabyte”lık “hard­ diske” haiz gelişkin bir bilgisayarı desteğe çağırdım.
• Medyanın, tayyare kazalarını de­ğerli “haber” sıfatıyla görmesi yüzünden insanoğlu, hava yolculuğu hakkında endişenmeyi sürdürüyorlar. Halbuki, eşit mesafeli bir yol için bir karşılaştırma yapılacak olursa, hava taşımacılığı, otomobil yolculu­ğuna nazaran daha güvenlidir. Risk algılamasındaki bu özelliklerden ötü­rü, teknolojiye ilişkin riskler mevzusunda oldukça duyarlı davranıyo­ruz. Teknolojinin bizi incitmeyeceğinden güvenli olmak istiyoruz.

Bir Mühendisin Dünyası İncelemesi – Kişisel Yorumlar

Yazar makine mühendisliğini bitirmiş ; mühim projelerle yer almış , çeşitli fabrikalarda vazife almış , kamu deneyimi olan ve son olarak üniversite hocalığı yapmış meslekte neredeyse her çeşit işi yapmış taktir edilesi bir insan. Kitapta genel olarak teknoloji ve bilimin mühendislikte iyi mi bir kilit noktaları bulunduğunu öğreneceksiniz. Matematiğin Dünya’yı ne kadar değiştirdiğini ve ucunun olmadığını görmüş olacaksınız. Teknolojinin gelişim evrenlerinden birkaçı farkına varacaksınız. Yasaların teknoloji ile uyum içinde olma zorumluluğun sebepleri farkına varacaksınız. Kısacası bu kitabı okursanız size birçok garip data katacaktır.
Mühendislik kısmı okuyan insanların kesinlikle bu kitabı okuması gerekir. (En azından gerçek mühendisliği öğrenmek adına 😀 Not:ODTÜ , İTÜ ve Boğaziçi okuyan hariç) Üniversite imtihanı girecek gençlerin aklında mühendislik olanların araya sıkıştırması iyi olacağı kanısındayım(Bu kitaptaki mühendislik ABD standartın da burada mühendislerin %90 kontrolcü. Bu kitaptaki benzer biçimde mühendis olacaksan yukarıda bahsettiğim okullara gitmek gerekiyor bence. ) . En azından sınavdan sonrasında tercihlerden ilkin kesinlikle okuması gerekir.
Son olarak da bu kitabı bitirseniz dahi mühendisliğin tam olarak ne işe yaradığını net bir halde ifade edemezsiniz. 😀 (mustafa tamer akder)

Son dönemdeki en gözde kitabım Bir Mühendisin Dünyası’na araştırma yazısı yazmadığımı görüp bu yanlışımı telafi etmek istedim. Ilk olarak kitapla ilgili düşüncelerimi iki ana başlık altında toplayacağım: Ilk olarak kitabın yazarı ve son aşama başarı göstermiş bir mühendisten bahsedeceğim. Ikincisi ise kitabın içinde ne olduğu ve mühendislik.
Kitabı okurken çoğunlukla karşınızdakinin yazar yada mühendis karakteri içinde kalıyorsunuz hakkaten mühendisliği oldukça sistemli ve detaylı bir halde; gerek ifade gücü oldukça sağlam olan bir yazar olarak, gerekse de oldukça tecrübeli ve birikim sahibi bir mühendis olarak ele alıyor. Bu hakkaten üst düzey bir özellik ve profesyonelce. Ikinci olarak kitabın akışından bahsedeceğim, ilk olarak hızla gelişen teknolojinin uzun dönemdir -insanlık zamanı boyunca- hayatımızda olduğundan fakat bugünkü karakterine bürüneli oldukça olmadığından mühendisliğin doğasından karmaşıklığından bahsediyor ondan sonra mühendisliğin yararlandığı matematikten ya da imalat montaj tasarım buluş benzer biçimde mühendisin işinin aşamalarından bahsediyor. Mühendislik terminolojisi oldukça bilmiyorum okuyamam diye düşünmeyin oldukça anlaşılır, terim kullanımı da bir tek mühendislere ya da mühendis adaylarına hitaben değil, genel kesime hitap eder şekilde. Richard Dawkins’in biyolojiyi halka indirgemesi tadında bir mühendislik el kitabıdır bu. Ayrıca mühendislik ameleliktir diyen ya da böylesi geniş alanlı hayatımızın oldukça temelindeki bu mesleğe cinsiyetçi yaklaşıp hanım işi olmadığını korumak için çaba sarfeden yastık kadar düz kafalı, durağan(durgun) fikirli, yüzeysel ve en hafifçe tabirle gerici insanlara bir mühendisin ağzından oldukça güzel bir cevaptır.
Son olarak: “Eğer mühendis olmayı düşünüyorsanız bu kitap, size mühendis­lik hakkında genel bir görüş kazandırabilir. Mühendisliğin sırf hesap kitabından ibaret olmadığı mevzusunda içinizi rahatlatabilir. Ama mühen­dislerin sizin düşündüğünüzden daha oldukça belirsizlikle iç içe bulunmuş oldu­ğunu göstererek sizi kaygılandırabilir de. Mühendislerle beraber yaşı­yorsanız yada onlarla beraber çalışıyorsanız, onları anlamanıza katkı­da bulunabilir. Merakınızdan dolayı okuyorsanız ümit ederim, bir tek öğ­retici bulmazsınız ve mühendislikle hızla gelişen teknolojinin, yaşamın vazgeçilemez ve karmaşık parçaları olduğuna ikna olmuş olursunuz.” cümlelerini kullanarak bizlere kitabı okumamak için hiçbir sebep, bana da söyleyecek daha çok şey bırakmamıştır.
HERKES OKUSUN!
**** (Freyja)

Kitabı bir makine mühendisi olarak okudum ve kesinlikle ufuk açıcı bir kitap olarak görüyorum. Tüm mühendislerin kendi disiplerinde etkilenebilecekleri ve vizyonlarını genişletebilecekleri bilgiler yer edinen bu mükemmel eseri okumanızı tavsiye ederim. (Burak Karaman)

Bir Mühendisin Dünyası PDF indirme linki var mı?

James L. Adams – Bir Mühendisin Dünyası kitabı için internette en oldukça meydana getirilen aramalardan birisi de Bir Mühendisin Dünyası PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan bir çok kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF’leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı James L. Adams Kimdir?

James L. Adams Kitapları – Eserleri

• Bir Mühendisin Dünyası
• Antik Yunan’ın Din Öğretmenleri
• İyi Fikir Bulma Sanatı

James L. Adams Alıntıları – Sözleri

• Bugüne kadar bana verilen birçok görevi reddettim fakat kariyerim hiçbir vakit sarsılmadı. Bununla birlikte, kurum nosyonuna ilişkin bir idealizm ve sadakat duygusunun kaynaşması sonucu, hoşuma gitmeyen birçok görevi de kabul ettim. Mühim etik kaygılar çekmeme yol açan bir projede çalışmadım fakat kim bilir bir tek talihli olduğum için çalışmamışımdır. (Bir Mühendisin Dünyası)
• Biz genç tasarımcıların bir çok, Kaliforniyalıydık, cenup yakasındaki trafik sıkışlığı ve egzoz dumanı benzer biçimde sorunların farkındaydık. Rüya benzer biçimde çalışan, tertemiz, güzel tasarımlı ve mantıklı avantajları olan otomobillere aşıktık. Gelecek nesillerin yaşayacağı bir yüzyılda insanların, lıkır lıkır benzin içen, atmosferi devamlı kirleten, iki ton ağırlığında metal kutuların içinde seyahat etmeyeceklerini düşünüyorduk. Görüşlerimiz sıcak bir ilgiyle karşılandı. Ama sonuçta yapım edilen ürünün bizim düşündüklerimizle uzaktan yakından ilgisi yoktu. Ortaya çıkan prototip, fazlasıyla hantaldı, ürkütücü seviyede karışıktı ve üzerine üstlük doymak bilmez bir iştahla benzin tüketiyordu. Her nede olsa, bir uçakla bir köpekbalığının evliliğinden dünyaya gelen bir evladı çağrıştırıyordu. Ama bu çocuk, ne bir uçağın performansına ne de bir köpekbalığının zarafetine sahipti. Gerçek ulaşımla oldukça azca ilgisi bulunan ve firmanın şov amaçlı ürettiği son moda otomobiller serisinin yeni bir örneğiydi bir tek. (Bir Mühendisin Dünyası)
• Bu bölüme kısa ve kolay bir mühendislik tanımıyla adım atmak iyi olurdu bir ihtimal. Ama ne yazık ki bu şekilde bir tarif yok elimizde. İki minik imtihan yaparak mühendisliğin karmaşık bir mevzu bulunduğunu söyleyebilirsiniz. İlkin sözlüğe bakacak olursanız, ilk bakışta akla yatkın görülen fakat üstünde birazcık düşününce aslen size hiçbir şey söylemeyen tanımlar bulursunuz.
  “Bir mühendisin görevi ve yapmış olduğu işler, bilhassa: motorların kullanma sanatı. Maddenin özellikleri ve doğadaki enerji kaynaklarının yapılarda, makinelerde ve ürünlerde insana yararlı kılınmasıyla ilgili bilim. “(Webster’s Third New İnternational Dictionary, Springfield: Merriam-Webster İnc., 1981)
  “Bir mühendisin görevi ve yapmış olduğu işler” ifadesi daha en baştan bizi bir kısır döngü içine hapsediyor. “Motorların kullanma sanatı” cümlesinin işe, tanıdığım birçok mühendisin bir sövgü savurmasına yol açacağına inanıyorum. Bir sonraki tarif ise, görkemli, bir nebze heybetli ve bir fazlaca de yanıltıcı. Bir sözlüğün başı sıkıştığında, bilin ki o mevzu karmaşıktır.
  Bir mevzunun karmaşıklığını sınamanın ikinci yolu ise, bu mevzu hakkında söylenmiş basmakalıp sözlerin miktarlarına bakmaktır. Mühendislik bu açıdan bir fazlaca varlıklı: Mühendislik, bilimin ergonomik problemlere uygulanmasıdır; mühendisler beyinsizdir; mühendisler insanlarla değil nesnelerle ilgilenirler; mühendisler büyük odalarda çizim masalarında çalışırlar; mühendislik ahlaka aykırı, iyi, fena, bunaltıcı ve heyecanlandırıcıdır. Basitleştirmek insanların hoşuna gider. Konu karmaşıksa aşırı çalışan zihinlerindeki yükü hafifletmek için mevzuyu bir kalıba sokacaklardır. (Bir Mühendisin Dünyası)
• – “İnsan tüm dünyayı kazanıp da kendi ruhunu ziyan ederse ne kâr eder?” (Antik Yunan’ın Din Öğretmenleri)
• Şu sebeple insanoğlu okyanusu, bedelini kötü halde ödeyecekleri bir hızla geçmek istememişlerdir. (Bir Mühendisin Dünyası)
• İÇİNDEKİLER
  Giriş…..9
  Bölüm 1: Çalışkan Beyin ve Sinir Sistemleri – Birkaç Detay…15
  Bölüm 2: Algisal Engeller…37
  Bölüm 3: Duygusal Engeller…63
  Bölüm 4: Kültürel ve Çevresel Engeller….87
  Bölüm 5: Entelektüel ve Dışa vurumsal Engeller…115
  Bölüm 6: Alternatif Düşünme Dilleri…135
  Bölüm 7: Engelleri Kaldırma Türleri…161
  Bölüm 8: Gruplar…197
  Bölüm 9: Organizasyonlar…219
  Bölüm 10: Yaratıcı Çocuklar Yetiştirmek ve Gelecekte Yaratıcılık …245
  Teşekkür…265
  Kaynakça…269
  Okuyucu Kılavuzu…275
  Dizin…287 (İyi Fikir Bulma Sanatı)
• Mühendislerin yönetici olması, iki taraflı bir nedene dayanır. Her şeyden ilkin, mühendislerin birçok özelliği, yöneticilik açısından değerlidir. Mühendisler analitiktir, sorunlara nicel şekilde yak­laşır, çoğu zaman oldukça çalışır ve nesneleri “onarma” kabiliyetlerine gü­venirler. Bu nedenlerden dolayı de oldukça sayıda mühendis, iş idaresi okullarının master programlarına kabul edilir. İkinci olarak, teknoloji tabanlı şirketlerdeki yöneticiler, proje ve araştırmaların yönelim­leri hakkında ustaca karar vermek istiyorlarsa teknolojiyi anlamala­rı zorunludur. Kendilerine rapor veren mühendislerin saygısını ka­zanabilmeleri için teknik açıdan bilgili olmaları gerekir. Kuruluşlar, bu yüzden, teknik eleman olmayan genel idarecilere mühendisliği
  öğretmektense yöneticileri mühendisler arasından seçmeyi tercih
  ederler. (Bir Mühendisin Dünyası)
• Medyanın, tayyare kazalarını de­ğerli “haber” sıfatıyla görmesi yüzünden insanoğlu, hava yolculuğu hakkında endişenmeyi sürdürüyorlar. Halbuki, eşit mesafeli bir yol için bir karşılaştırma yapılacak olursa, hava taşımacılığı, otomobil yolculu­ğuna nazaran daha güvenlidir. Risk algılamasındaki bu özelliklerden ötü­rü, teknolojiye ilişkin riskler mevzusunda oldukça duyarlı davranıyo­ruz. Teknolojinin bizi incitmeyeceğinden güvenli olmak istiyoruz. (Bir Mühendisin Dünyası)
• Sonuçta, teknolojiyi düzenliyoruz bundan dolayı teknolojiden beklentilerimiz giderek artıyor. Ürünlerin hem daha güvenilir olmasını hem de hiçbir vakit olmadığı kadar iyi performans göstermelerini istiyoruz. Hem hava taşımacılığının daha ucuz olmasını hem de tayyare kazalarının azalmasını talep ediyoruz. Hem maliyeti düşük inşaat malzemeleri hem de yapınak işçileri için daha çok can güvenliği sağlanmasını istiyoruz. Hem insanlı uzay uçuşlarının daha karmaşık olmasını istiyoruz hem de daha azca hata yapılmasında ve masrafların azaltılmasında diretiyoruz. Uzmanlaşmış bir teknoloji istiyoruz fakat yanı sıra gelecek bilinmeyenleri istemiyoruz. Üstelik azalan risklerle beraber çoğalan mucizeler talep ediyoruz. (Bir Mühendisin Dünyası)
• Gerçekten de, her insanın üst düzey bir bilgisayara haiz ol­ması gerektiği düşünülüyor. Bu kitabın ilk metnini, “TRS-80″de yada daha eski bir makinede yazmaktan çekindim. Şu sebeple dostlarım, eski bir makine kullandığımı öğrenselerdi benimle dalga geçebilirler­di. Bu yüzden, “5 megabyte”lık hafızaya ve “40 megabyte”lık “hard­ diske” haiz gelişkin bir bilgisayarı desteğe çağırdım. (Bir Mühendisin Dünyası)
• “İnsan tüm dünyayı kazanıp da kendi ruhunu ziyan ederse ne kâr eder?” (Antik Yunan’ın Din Öğretmenleri)
• Teknoloji büyük seviyede büyük miktarlarda para ve oldukça sayıda insan gerektiriyor. Mühendis bu şekilde bir ortamda çalışıyor ve bu kaynakların elde edilebilirğiyle kısıtlı bulunuyor.
  Bu birazcık ironik ; bundan dolayı halk arasındaki klişileşmiş kanıya nazaran , mühendisler “şeyleri” insanlardan daha oldukça önemserler ve bilhassa para yönelimli değillerdir. Atölyelerinde yada laboratuvarlarında çalışmaktan ve parlak zeka olmaktan hoşnutturlar. Mühendislik öğrencileri çoğu zaman bu klişeye kapılıp mühendisliği seçerler , bundan dolayı mühendisliğin şirket içi politikalar ve “kar- zarar neticeleri” benzer biçimde şeyler hakkında düşünüp sıkılmaktan kaçmanın bir yolu bulunduğunu sanırlar. Bu şekilde öğrencilerle karşılaştığımda bıyık altından gülerim hep bundan dolayı bilirim ki oldukça geçmeden acı gerçeği öğreneceklerdir. Aslında başarı göstermiş mühendisler hem parayı hem de insanları yöneten başarı göstermiş yöneticiler olurlar çoğu zaman. (Bir Mühendisin Dünyası)
• Karmaşık teknolojik sistemlerle yaşadığımız sürece, artan bir uzmanlaşma ve karşılanabilir maliyetler talep ettiğimiz sürece, istekler ve çabalar aksi yönde de olsa birşeyler kimi zaman ters gidecektir. (Bir Mühendisin Dünyası)